31 Temmuz 2008 Perşembe
Yolculuğumuz vee Çınar Tatildeee!!
30 Temmuz 2008 Çarşamba
Hoşçakal Ankara
Bu sabah saat 3.30 gibi kalkıp erkenden yola çıkıyoruz. Önce Bodrum'da bir tatil köyünde 3 gün çocukla tatile gitmek kahramanlık mı değil mi onu deneyeceğiz, ardından da Didim'e yazlığa gidip "Ohhh be en rahatı yazlıkmış." diyeceğiz.
Yazlıkta destek kuvvet olarak anneanne ve dedemiz olmayacağı için biz de Didim'e babaannemiz ve halamızı götürüyoruz yanımızda. Ama önce Bodrum'da yalnız başımıza ufak bir deneme yapacağız.
Yine de ben oğluma güveniyorum. O beni üzmeyecek ve tatilde bizimle birlikte keyif çatacak.
Biraz endişeli, biraz mutlu çıkıyoruz yola. Hoşçakal Ankara!!!
28 Temmuz 2008 Pazartesi
İşte Başlıyoruz!
Gönderen
Sermin
zaman:
06:23
3
yorum
Etiketler: Anne olmak, Eğitim
26 Temmuz 2008 Cumartesi
Bu sabah...
Artık dönüyorum
Gönderen
Sermin
zaman:
03:56
0
yorum
Etiketler: Ne zaman neler öğrendim?
25 Temmuz 2008 Cuma
Bu aralar....

Gönderen
Sermin
zaman:
06:32
0
yorum
Etiketler: Evde, Ne zaman neler öğrendim?, Uyku
Romantik Yemek
Gönderen
Sermin
zaman:
02:40
5
yorum
Etiketler: Gezmede, Özel Günler
22 Temmuz 2008 Salı
21 Temmuz 2008 Pazartesi
4 Aylık Oldum

4 aylık kontrolümüz için doktorumuz Dr. Emel Atmaca'ya gittik. Tüm muayenelerimiz iyi çıktı. Artık Çınar yavaş yavaş yabancılamaya ve daha bilinçli tepkiler vermeye başladığı için benim kucağımda muayene etti doktor onu. Doktora giderken genelde çok mutlu oluyorum. Her ay doktora gitmek demek, oğlum 1 ay daha büyüdü demek olduğu için heyecanlı gidiyorum. Acaba kaç kilo aldı, boyu ne kadar uzadı, gelişimiyle ilgili neler söyleyecek diye merak ediyorum.. Babası da benim gibi gittiğinde doktorun odasından ayrılamıyor bir türlü.
Geçen ay doktora 1 hafta geç gitmiştik ve bu 3 haftada tahmin ettiğim gibi sadece ve sadece 330 gr almış bizim fındık. Çok moralim bozuldu. İdrar tahlili yaptı, acaba idrar yollarında enfeksiyon mu var diye. Temiz çıktı çok şükür. Bunun beklenen birşey olduğunu, genelde bu ayda çocukların daha az kilo aldığını, memeye bağlılığın azaldığını söyledi. Kilosu gayet iyi ama her ay en az 1,200 kg alan çocuk bir anda dörtte bir oranında kilo alınca doktorun da, bizim de hoşumuza gitmedi tabii. Serkan'ın da benim de suratlar düşünce doktor bizi rahatlatmaya çalıştı ama nafile. Doktorumuz ek besine hemen geçmeye karşı olduğu için bir 10 gün daha gözleyecek. Yapacaklarımız:
Geceleri bir kez kalkıp emzireceğim.
Sessiz ve loş ortamda emzireceğim. Dikkatini çekecek şeyler bulunmayacak.
Ben yediklerime daha çok dikkat edeceğim çünkü Çınar daha az emdiği için sütüm azaldı.
Yavaş yavaş günde 1-2 çay kaşığı yoğurt vereceğim ki ek besinlerin tadına alışsın.
Biz yemek yerken o da sofrada bizim kucağımızda oturacak, bizi yemek yerken izleyecek ve yoğurdunu yiyecek. Böylece yavaş yavaş yemek yemeye adapte olacak. Zaten en büyük zevklerinden birisi yemek yerken kucakta oturmaktı, şimdi izin çıktığına göre kucaktan hiç inmeyecek.
Doktor eğer anne sütü yeterli ise ek besinlere 6 aydan önce başlamayı tercih etmeyenlerden. Ama bunu 10 çocuktan 1'inde görüyorum dedi. Genelde çoğusunda bu aylarda başlamak gerekiyormuş.
Son 1 ayda Çınar daha da farklılaştı. 4. aya doğru daha bilinçli tepkiler vermeye, çıngıraklarını ses çıkarması için sallamaya, oyuncaklarını iki eliyle tutup ağzına götürmeye, yatağının kenarındaki koruyucuları kendine doğru çekip emmeye, soluna doğru dönmeye, yüzüstü yattığında kafasını kaldırmaya, etrafında olan biten herşeyden zevk duymaya başladı ve aguların yerini konuşma benzeri sesler aldı. Alışveriş merkezine gidince arabasında yatmak yerinde kucakta gidip etrafı seyretmek istiyor. Kafasını bir o yana, bir bu yana hacı yatmaz gibi sallaya sallaya, herkese gülücükler saça saça gitmeye bayılıyor. Mağazaların ışıkları çok ilgisini çekiyor. Bu ayın en büyük gelişmesi bence arabada kullandığımız ana kucağının bel desteği ve kafa korumalıklarını çıkartmamız oldu. Sanki bir üst aşamaya geçmişiz gibi hissediyorum, oğlum büyüdü ve artık ana kucağına sığmıyor.
Çınar'ın ayakları sürekli soğuk oluyor. Bu normalmiş, terlediği için olurmuş. Çorap giydirmeme gerek yokmuş. Sterilizatör alayım mı diye sordum. 4.aydan sonra önermiyoruz dedi. Vücudu mikroba alışsın, bağışıklığı kuvvetlensin dedi. Onun biberon ve kaşığını ayrı bir süngerle yıkayıp, iyice durulamamı önerdi.
Bakalım 10 gün sonra kilo artışımız ne durumda olacak. Ben bu durumdan pek ümitli değilim, hala az emiyor. Tek artısı geceleri emzirdiğimde uzun emmesi oldu. 1o günü dört gözle bekliyoruz.
Gönderen
Sermin
zaman:
05:26
0
yorum
Etiketler: Ay Ay Gelişim
17 Temmuz 2008 Perşembe
Odam
Oğlumun odası tam 2 ayımı aldı. En zor kısmı duvar kağıtlarını seçmek oldu. The Baby's First, sitelerdeki çocuk mobilya mağazaları ve özel duvar kağıdı satan yerler teker teker defalarca gezildi. Mavi olmasını hiç istemediğim halde mavi oldu herşey. Bordürleri ayrı bir yerden aldığım için ortak desenleri yoktu. Ben de kağıttaki puanlardan kesip bordüre tek tek yapıştırdım. Şimdi takım gibi duruyor. Mobilyaları çok aramadık çünkü masif mobilya satan çok az mağaza vardı. İlk önce başka bir mağazadan başka bir model seçmiştik ki 2 hafta olup da gelmeyince sitelerde Biber-on diye güzel bir mağazadan bunları aldık.
Önce duvar kağıdı geldi, sonra yerler halı kaplandı, akşama da mobilyalar. Birgünde oda tamamen değişti derken akşama gelenler (kendileri abim olup) "Aman pek güzel olmuş, pek güzel olmuş"diye diye gittiler. Ertesi sabah bir kalktık ki odayı su basmış :(( Eriyen kar suları balkondan odaya girmiş. Kesin nazar, kesin. Sonra parkeler şişti, halımız mahvoldu. Neyse ki sigortalıydı ev, tüm masraflarımızı karşıladılar.
Parkeler tekrar baştan takılıp üstüne laminat parke döşeneceği için kurumasını bekledik bayağı. Sonra döşendi bir güzel. Halı kestirilip, ortaya konuldu. Güzel de oldu.
Çınar doğduktan 2 ay sonra yerler tekrar kabardı . Tekrar yapıldı. Tak sök, tak sök bir düzene girmedi bir türlü. Hala da ortası hafif kabarık duruyor.
Perdeler, uyku seti, abajur, lamba Funnababy'den alındı. İstediğim gibi renk ve boy değişikliği yaptılar. Şimdi önce, çokoprensimin odasındaki yatağında yatacağı, sonra büyüyüp de odasında oynayacağı günleri bekliyoruz.
Dolapların çekmeceleri tamamen dolu değildi önce. Şimdi yavaş yavaş dolmaya başladı. Bu da bana fındığımın büyüdüğü hissini veriyor. Çünü artık küçülen kıyafetleri var ve onlar için ayrı bir göz bile yaptım. Kimseye vermeye de kıyamıyorum, çünkü onları ikinci bebişimize saklıyorum :)))
Gönderen
Sermin
zaman:
14:20
3
yorum
Etiketler: Bebek odası
Arkadaşım Arda ile...
-Beyaz Peynir, Maviş Arda-
Ankan'da (Ankara'lı Anneler Grubu) başlayan arkadaşlığımız bizden 22 gün önce Arda doğana kadar 1-2 mesaj ile sınırlıydı. Çınar 1,5 aylıkken bir gün Burcu'dan hayırlı olsun mesajı ile gelen mail sayesinde hergün yazışmaya başladık. Birbirimize zor zamanlarımızda destek olduk, bebişlerle ilgili aklımıza takılanları paylaştık, cevapladık. Sonra ailecek görüşmeye başladık. Kocalar da sevdi birbirini ve umarız Arda ile Çınar da. Şimdilik sadece birbirlerini uzun uzun süzmekle yetiniyorlar. Sizi seviyoruz Akalın ailesi....
-Bu da, arkada ağlayan Çınar ve önde gülen annesi (çocuğu ağlarken keyifle fotoğraf çektiren gaddar anne)-
15 Temmuz 2008 Salı
Biz gideriz düğüne hey düüğüüünee!
Hafta sonu arkadaşım Betül'ün Japon Vakfındaki nikahındaydık. Çınar o gürültüde mışıııl mışıııl uyudu. Bizi hiç üzmedi. Aferin oğluşuma benim..... Seni çok seviyorum.