4 ay 12 günlük kızce içeride uyuyor. Bir boy büyüğü, kızcenin erkek versiyonu ise kreşte. Geçenlerde anneme Çınar'ın 2,5 aylık fotoğrafını gösteriyorum. Annem "Irmak bu değil mi?" dedi.
Çınar'ın bebekliğini bilenler benzetiyorlar. Ben fotograflarına bakınca benzetiyorum sadece ama dudakları ve pörtlek bakışları benziyor.Özellikle korktukları zamanki o şaşkın bakışları var ya bebeklerin, işte o halleri.
Çınar kreşe alıştı. Mutlu gidiyor ve mutlu çıkıyor ve benim için de önemlisi bu. Geçen hafta ilk kreş hastalığımızı aldık ama neyse ki Irmoşa bulaştırmadan atlattık. Bulaşmasın diye bir o oda, bir bu oda koşturdum orası ayrı post konusu olur valla.
Geniz eti ameliyatından sonraki ilk hastalığımız çok kısa sürdü. 5 günde geçti. Çok garip geldi bana. O zamanlar 2 haftada ancak toparlanıyordu.
Selin'in doğumgününden- Zeynep ve Selin ile |
Irmak 4 ay 12 günlükken gayet sosyal bir bebek oldu. Gözgöze gelmeyegör , sırıtmak için yer arıyor. Annem şöyle tanımlıyor :) "5 kuruşu varsa gülmeye vermiş."
2,5 aylıkken dönmeye başlamıştı Irmak. Tam dönemese de yan dönüyor arada bir tam dönebiliyordu ama elini kurtaramıyordu. Şimdi tam dönebiliyor ama hala elini kurtaramıyor.
4 ay civarında yaşanan o "sessizlik" dönemine henüz gelmedik. Hala hep konuşmaya çalışıyor. Belki de biz bu dönemi yaşamayız. Her çocuk sessizlik dönemini geçirecek diye bir kaide yok. Ya da kısa süreli yaşamış ve ben farketmemiş olabilirim.
2.çocuk olmanın avantajlarını şöyle yaşıyor Irmak.
3 aydan sonra emerken duyduğu her sese dönmeye başladıklarında emmeleri biraz sekteye uğrar. Daha uzun süre emzirmeye çalışırsın çünkü sürekli kafasını çevirir.
Ama evde bol sesli bir abi varsa zaten sesle emmeye alıştığı için bu dönemi daha kolay atlatıyoruz. Yine renkli şeylere, yüksek seslelere dönüyor ama hemen memeye geri dönüyor. Özellikle de karnını biraz doyurmuşsa.
Bunların dışında çıngırağıyla, mobilleri, yumuşak renkli hayvanlarıyla bayağı bayağı oynamaya başladı. Bu da onu uzun süre oyalıyor.
Ellerinden sonra ayaklarını keşfetti. Tam olarak tutamıyor ama yan yatarken yakalıyor.
Emerken ağzımla, burnumla oynuyor. Ben en çok bunu seviyorum.
Bir de bana en çok sorulan sorulardan biri: Konuşma ve dil gelişimi için neler yaptığım:
Hergün 1-2 kitap okuyorum ona. Aynı hecelerden oluşan kelimeleri sık sık tekrar ediyorum. (mama, baba, dede...)
Zaten bunları 7-8 aylar civarında baba, dede demek için değil de konuşma öncesi antreman olarak hece tekrarları şeklinde söyleyeceği için ona bir hazırlık oluyor aslında.
Her kitapta 4-5 kelime belirliyorum kendime. Hep onları tekrar ediyorum.
Çevresel sesleri, hayvan seslerini (tak tak, cik cik) sık sık tekrar ediyorum.
Aynı hecelerden oluşan şarkılar söylüyorum. Mesela bir çocuk şarkısını sadece -ma hecesini kullanarak söylüyorum.
Ben konuşurken ellerini ağzıma koyuyorum (ağız hareketlerimi farketmesi için).
Evdeki nesnelerin isimlerini sık tekrarlı söylüyorum.
Uyurken başına bebek müzikleri olan cd açıyorum hep alıcı dil gelişimi için hem de seste uyumaya alışsın diye.
Bir de en önemlisi evde sürekli ama sürekli hiç durmadan konuşan birileri -ki bu görünce çıldırdığı abisi- varken Irmoş sürekli uyarana maruz kalıyor.