21 Temmuz 2011 Perşembe

Tanıştırayım: Çınar-Salmonella, Salmonella-Çınar

Bütün hastaneyi ayağa kaldıran bir damar yolu değiştirme mücadalesi sonrası biraz önce kan ter içinde yorgun düşüp uyuyakaldı. Cumartesiden bu yana aldığı serumlar, yapılan iğneler, alınan kanlar verilen ilaçlar benim, en çok da onun psikolojisini bozdu.

Bugüne kadar doktor, hastane ve hemşire kelimeleri onun için sadece kontrol amaçlı gidilen bol oyuncaklı güzel yerleri ifade ederken artık 10 m2'lik bir odada 1 hafta boyunca acı, ağrı, bazen zorla yapılan müdahaleler, yatağa hapsolmak ve sıkılmak demek oldu.

Yine de buna da şükür diyorum. Allah daha büyüklerini vermesin.
Tatilimizi zehir eden Salmonella bakterisini ya havuzdan ya yiyeceklerden kaptık. Her ne kadar çok hijyen bir otel olsa da ben de doktorlar da havuzdan kaptığını düşünüyoruz. Aynı şeyleri yedik çünkü.


Aşırı ishal, ateş, kusma üçlüsüyle Antalya'da gittiğimiz hastane bize yatacaksınız dedi.  İnanmadık, yola çıktık. Çıkmaz olsaydık. Eğer yolumuzun üstünde Afyon olmasaydı, karanlıkta, dağların içinde havale geçirirdi o titreme nöbet, ve ateşin üstüne. Bu arada alttan , üstten hiç durmadan çıkıyor.
İlk hastaneye attık kendimizi. Sabaha kadar serum aldık, Ankara'da bir hastaneye yetişmemizi sağladı o serum.
Geldik ve hala hastanedeyiz. Günde 40'ı bulan ishal sonunda 4-5'e kadar düştü. Kusma, ateş 2 gündür yok. Ama hala yemek yemiyor. Doktor kilosuna göre ağır bir tedavi uyguladıklarını söyledi.
Yarın evci çıkacağız ve serum almaya günde 2 kez geleceğiz. Yoksa sıkılmışılığın verdiği ağlama nöbetleri, aşırı hareketlilik, herşeye tepki gösterme beni çıldırtacak.
Çok bunaldı, neye tepki göstereceğini şaşırdı şu anda.

Aslında ben rahatım. Sabah, öğle, akşam yemeğim geliyor. Etim, tatlım, meyvem, ara öğünlerim hepsi var. Diyetisyen günde 2 kez uğrayıp birşey isteyip istemediğimi soruyor. Canım birşey istese hemen gönderiyor. Ne yemek, ne bulaşık, ne çamaşır. Sıcak havada odada buz gibi oturuyoruz. Çınar sıkılmasa doğuma kadar dururum. Doğumu da burada yapacağım nasıl olsa, hemen yukarı kata çıkıveririm.

Evde açılmamış valizler, çamaşırlar, karnımda 30 haftalık mercimoş ve hastane sonrası tüm huyu, suyu, düzeni değişmiş bir çocuk. Yandım ki ne yandım. Neyse ki bakıcımız gelemeyince bir yardımcı bayan buldum. Yoksa hem bedenen hem ruhen çok yorgunum. İyi ki de gitmişiz lanet tatile. Çok iyi geldi valla!!!!!!!!!!!!!!!

Tam da geçen hafta kreşe başlıyordu Çınar. Doktor 2 hafta sonra başlamasının uygun olacağını söyledi. Ancak toparlanır.

Evimizde tekrar sağlıkla koşup oynayacağı günler için çok dua ettim. Sanırım dualarım kabul oldu.
Bir daha havuz mu?? Uzun bir süre bizim sitenin havuzuna girmeyi bile düşünmüyorum. En güzeli güzel denizi olan bir butik otel.
Yoksa parasını önceden ödediğin otelin şezlonglarına uzanmak yerine bir hastane odasının yatak ve kanepelerine uzanırsın.