Çınar: Yine miiiiiiiiiiiiiiiiiiiii ! :) :(
O kadar çok gezdik ki bir günde 3 yere gittiğimiz oldu son 4 günde. Ben bıkmadım, yılmadım, onu taşıdım, Çınar'ımın da gıkı çıkmadı valla. Çok sosyalleştik çoook.
Oğlum, ilk arkadaşları Efe ve Arda ile bol bol hasret giderdi. Önce Efe'ye gidip bizden sadece 8 gün büyük olup ama kaba motor gelişim açısından çoook önde olan Efe'deydik. Çok güzel oynadılar. Çınar sürekli çığlık attı. Efe de isminden dolayı hiç beklemediğimiz bir tepki verip Çınar'ın çığlıklarına karşılık ağladı. Çınar sürekli Efe'nin çoraplarını çıkarmaya çalıştı durdu. Daha önce de Arda'nın patiklerine takılmıştı. Sanırım ayak fetişisti oluceeeez. Seni seviyoruz Efe.
Her çocuğun gelişimi kendine özgüdür. Gelişim bireyseldir. Çok doğru. Tüm bakışlar, mimikler, hareketler, mızmızlıklar aynı ama farklı gelişiyorlar, farklı ilerliyorlar. Efe emekliyor, tırmanıyor, bıraksalar uçacak, 15 güne kalmaz önce yürüyüp, sonra koşacak. Parantez içinde (Maşallah).
Tıpkı 5,5 aylıkken emekleyen ve şu anda kıpır kıpır kıpır..... durumda Emre Jr gibi. Aynı bizim gibi oturan boğacıklardan biri olan Arda gibi. Sesiyle tüm erkekleri bastıran ve yakında onun da koşmasını beklediğimiz Mira gibi. Emekleme yolunda yeni yeni minik poposunu kaldırmaya çalışan,5 kuruşu varsa onu da gülmeye vermiş Selin gibi. Otururken bir anda arkaya doğru pıııt düşüveren bay ciddi, Yiğit gibi.
Dünkü Blogger buluşması bebişler için de anneler için de çok güzeldi. Beklediğimden daha etkileşim içindeydi bebişler. Şimdilik birbirilerini gözlediler, dokundular. Oyuncaklarını birbirlerinin ellerinden aldılar, çığlık attılar, heyecanlandılar, sevindiler. Neyse ki öyle çok ağlama sesi duyulmadı. Çınar oyunlarının ilk dakikalarında Mira'nın yanaklarını tutup, koparmaya çalışınca Mira çok ağladı. Beyaz yanaklarında oğlumun parmaklarının izi kaldı. İlk kez böyle birşey yaptı, ben de çok şaşırdım. Ev sahibinin kızına da yapılmaz ki.
Buluşmanın ortak noktası bebişlerin sürekli birşeyleri (oyuncak dışında suluk, fotoğraf makinesi, patik vb...) ağızlarına almalarıydı. Bir de paylaşılamayan marakas vardı. Birisi bırakır bırakmaz hemen diğeri kaptı onu, önce yaladı, sonra salladı. Hepsi şirin ötesiydi.. Özellikle Emre Jr'ın saç kurutma makinesinin sesini takit edip, dudaklarını şööööle öne doğru büzüp, minicik bir "o "yapıp, uuuuuuuuuuuuuuuu yapmasını unutmayacağım. Dudaklarına yapışıp öpesi geliyor insanın.
Bir de yaratıcılığına hayran kaldığım ev sahibi Banu'nun Mira'ya yaptığı oyuncaklar, evinin duvarlarındaki süper yaratıcı dekoratif objeler ve Ikea kataloğundan çıkmış gibi görünen "küçük mekanlara büyük çözümler" şeklindeki şirin, sıcacık ve güzel döşenmiş evi görülmeye değerdi. Herşey için teşekkür ederiz Banu. Oyuncaklarını bizimle paylaştığın için sana da teşekkür ederiz Mira'cığım.
Şimdilik 1,5 yaşına kadar birbirleriyle oynamalarını beklemesek de aynı ortamda bulunup, birbirlerini gözlemelerinin yeterli olacağını düşünüyorum. Mümkün olduğu kadar az oyuncakla oynayıp, daha çok etkileşime girmeleri hem dikkat gelişimlerini hem de sosyal gelişimlerini destekleyecektir. Henüz lider konumunda bir anneye gerek yok çünkü herkes kendi bebişini "Aman saçını çekmesin, vurmasın, düşmesin" diye kolladığından herkes topluca oyun minderinin üzerinde yerini alıyor. Hepsi yürümeye başlayınca bu da olamayacak ama ;)
Bu toplantıyı tekrar yapalım. Evet, evet!