Geçen cuma öğle uykusundan sonra Çınar'ı kreşe getirdim.
Şöyle oldu:
Öğretmeniyle tanıştı.
Sınıfa girdi ve....
Beni unuttu :((
Önce annesi olarak şaşırdım, bu kadar mı çabuk dedim. Sonra eğitimci olarak bunun devamlı olacağını daha bilmiyor, bir-iki güne gerçekle yüzyüze gelir dedim.
Evvet...Eğitimci kimliğim kazandı.
Hem de tam da 2.gününde.
Okul biraz kalabalıklaşsın, çocuk dolsun sonra başlasın diyordum. Çünkü hergün gelen giden çok oluyor. Sürekli veli görüşmeleri yapıyorum. Beni bırakmayacağını biliyordum.
Normalde Çınar'ı evden çıkarmak ne mümkün.
Dün sabah bakıcı ablamız geç kalınca "hadi okula gidiyoruz" der demez hemen koştu çantasını getirdi. Ayakkabılarını son sürat giydi. Gık bile demeden....
Yoksa psikolojik olarak hazırlamamız, kapıyı kapatıp "hadi biz gidiyoruz, hoşçakal" dememiz, ardından Çınar'ın ağlayarak gelmesi "ben de geliyorummmm anneeee" diye bağırması, ardından kapı önünde giyinmesi, ayakkabılarını giydirene kadar 30 kez içeri gidip gelmesi ve kan, ter içinde çıkmamız lazımdı.
Ama hiçbiri olmadı. Gidiyoruz dedikten sonra benden bile hızlı hazırlandı.
Bilmiş bilmiş gitti okula. Sanki 40 yıldır gidiyor.
Ta ki kreşin kapısına gelene kadar.
Kapıya geldik ve orada başladı "beni kucağıma(kucağına) al anne..."
İndirene kadar canım çıktı. Öğretmenler pervane.
Yok... Yemek salonuna girmiyor. Bir süre sonra karar verdi ve girdi yemek salonuna.
Sonra????
"Sen yedir anneeee"
Allahımmm ben anaokuluna başlayınca yemeklerini kendi yiyeceği için mutluydum.
Kafamda sürekli alt yazı geçiyor." Alışma süreci, normaldir"
Diğerlerini de taklit edip, hiçbirşey yemedi.
Sınıfa girince beni unuttu.
Uyku ve yemek saatlerinde görünmemeye çalışsam da, veli görüşmesi, öğretmenlere birşey söylemem gerektiği durumlarda beni görünce uzun bir öpüşme, sarılma, kucağa gelme, omzuma kafayı koyup yatma, kulağına saçımı sokma faslı gün içinde en az 15 kez kadar tekrar etti. Arada istediğinde çıktı, beni gördü.. Giderken de "anne yütfen işe ditme" diyi endişeli ama mutlu bakışlar fırlattı.
Herşeyi benden istedi. Annem uyurken yanıma yatsın, kitabı sen okumaaaa annem okusun, yemeğimi annem yedirsin, sen konuşmaaaa annem konuşsun.
Görüşmelerim sırasında "Yaaa ben anneme ditmek istiyoyuumm" lar kapının önünde çınladı.
Yok dedim yok yok... Ertesi gün ve 1-2 hafta kadar getirmeyeceğim..
Çok yoruldum, çok. En iyisi o evde, ben anaokulunda.
Tek işim okul, çocuklar, program, plan, veliler, eğitimciler, gelişim değerlendirmeleri, kayıtlar, hazırlanacaklar olsun..
Çınar aç, gergin benim peşimde, ben işim yapamazken olmuyor....
Biraz vakit....
Fotoğraflar:
Demir,
Emre Jr,
Arda ve Çınar. Arda ve Burcu'nun katılamadığı Tunalı buluşmasında yeni 4.cümüzü bulduğumuz anların hikayesidir.
Veeeeee..... Okeye 4. geldi... Aynı yaşta bebesi olan kızlar klübü son üyeleri.... 1 üyemiz değişti.
Burcum inanmıyorsun ama inan o an hepimiz çok üzgündük. Gözlüklerden görünmüyor farkındayım.....
Bu hafta sensiz
2.blog yazısı ve sana ithafen notlar.....
Seni çok seviyoruz..... Valla billa....