18 Ağustos 2008 Pazartesi

Hafta sonu



Hafta sonumuz yine dolu dolu geçti. Önce cumartesi günü müstakbel gelinimiz Naz'ı görmeye gittik. Annesi Pervin telaşla bizi aradı ve 3 gün önce doğan Naz'ı emziremediğini söyledi. Biz de apar topar arkadaşım Nilgün'le çıkıp Naz Hanım'a nasıl emilir öğretmeye gittik ama başarılı olamadık. En azından annesini biraz rahatlattık. Aramıza hoşgeldin Naz.

Oraya gidip de Naz'ı görünce Çınar bana kocamaaaan göründü. Meğer büyümüşsün be oğlum :)


Akşam oğlumun arkadaş adayları olan Gülün ve Halit'in üçüzlerini annelerinin karnından sevmeye gittik. Yaşasın oğluma 2 arkadaş birden geliyor. (Biri sanırım yaşamayacak.)


Pazar günü öğlen Çınar'ı babasıyla bırakıp ben kuzenimin düğününe gittim. Oğluşum evde dedesiyle babasını hiç ama hiç üzmemiş. Aferin ona.


Öğleden sonra ailecek abimlerde toplandık. Çınar'ın abi ve abla kuzenleri de olmak üzere kalabalık bir gruptuk ve Çınar o kalabalıkta en çok sesi çıkan kişiydi. Bir ara "Offf ne çok gürültü yapıyorsun!" sesleri bile duyulmaya başlandı. Sürekli tiz bir sesle çığlık atan Çınar şimdiden aile efradının başını ağrıtmaya başladı bile. Bir de dişleri kaşındığı için de huzursuz bu aralar. Eline ne versek büyük bir hırsla ısırıyor.

Oğlumun en küçük kuzeni Altay Çınar'ın eline sürekli birşeyler tutuşturmaya çalıştı. Bunların içinde kocaman plastik bir kılıç, pipet, rüzgar gülü, top, bardak vardı. Her defasında onun onları tutamayacağını söylediğimizde gidip yeni birşey getirip onu tutup tutamayacağını denedi Altay.


Çınar'ı birazcık kıskanan Altay biz içeri girer girmez ilginin Çınar'da olması üzerine "Ama o kusuyooor" diyerek Çınar' lekeleme girişiminde bile bulundu :) Şimdilik aradaki 3 yaş farkı çok gibi ama büyüyünce iyi birer arkadaş olacaklarına eminim.


Akşam Çınar çok huysuzlandı. Ne olduğunu anlayamadık. Baktık mızır mızır modunda, gidelim bari dedik. Arabaya biner binmez uyudu. Meğer uykusu varmış.

0 yorum: