21 Nisan 2011 Perşembe

Öğretmeye çalışmak ya da öğrenmeye direnmek. İşte bütün mesele bu!


En çok oyuncakların toplanması konusunda didişiyoruz. Oyuncaklarını topla demekten dilimde tüy bitti ama o toplamamakta inat etmek konusunda pes etmedi. Ne de olsa evde kendinin 5 boy büyüğü bir modeli var. Evde babasının çoraplarını heryerde görmeye alışkın hatta onlarla haşır neşir büyüyen bir çocuğa oyuncaklarının odasının ortasında olması kadar normal gelen birşey olmamalı.
O da haklı kendince.

En sonunda bizim sembol pekiştireç sistemi dediğimiz şeyi uyguladım. 6 tane boş kutucuk ve kutucuğun sonuna bir tren resmi çizdim. Hatta beraber çizdik. Onun istediği renklerde.
Tren 6 kutucuk yıldızla dolunca kazanacağı ödül oluyor. Ödülü de kendi belirledi.
Odasını toplamasını her istediğimde 1 yıldız kazanacağını anlattım. Bütün gün toplamak konusunda resmen güç savaşı verdiğimiz mandallar saniyesinde toplandı.

2 günde 3 tanesi doldu.
Sabah diyor ki:
-Hadi anne, gidip oyuncaklayın hepsini dağıtalım. Sonya da ben onlayı toplayım, bana yıldız vey.
Olduuuu! İşin üçkağıdını bulmuş hemen.
Yok dedim, oynamak için çıkardığında, oyunun bittikten sonra toplamalısın.

Çok gayretli bakalım. Ne zaman sıkılacak bekliyorum.
8 senedir babasına öğretemedim, bakalım babayı mı, beni mi model alacak seyrü sefa!




10 yorum:

AYÇA dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
AYÇA dedi ki...

Bizimki de tam tersi çok titiz. Bunların arası yok mu :)

alev ertürk dedi ki...

sermincim fotoğraflar harika belirtmeden geçemedim :)) oyuncak işleri bizde de biraz karışık kafasına göre takılıyor küçük bey :)) çınar işin kolayını çözmüş görünüyor ama inş. sonuç istediğin gibi olur,,
bu arada çok ama çok geçmiş olsun kızınız için umarım çok güzel sonuçlar alırsınız hatta almışsınızdır..hakkınızda en hayırlısını diliyorum ..Rabbim kimseyi evladıyla sınamasın inş.

Sermin dedi ki...

Ayça titizliğe gelince bizimki de pek temiz, titiz güya. Habire yerdeki pislikleri toplar, getirir bana:) beni bulamazsa şarjlı süpürgeyle kendi süpürür. ama oyuncak konusunda çok fenayız.

Alev
teşekkür ederim. yok hala alamadık. yarını heyecanla bekliyoruz. umarım öğrenebiliriz. amiiiiiiin

Tuğra'nın Annesi Emine dedi ki...

Oy oyy..yerim o dudakları benn..Bayıldım fotolara :))
Bizimkide dağınıklığı sevmez, herşeyi yerli yerince koyar eder ama iş oyuncaklara gelince hepsini gözünün önünde ister :))))
Hadi toplayalım diyincede 'sen topla' der. Bende o zaman 'olduuuu' diyorum :)))

Sermin dedi ki...

He he Emine:) tembele iş buyurunca akıl öğretirmiş işte. bizimkinin de cevap hazır, işine gelmeyince sen topla diyor. ya da "sen bana karışmaaa" :D

Minişin annesi dedi ki...

Ben de bizimkine oyuncaklarını toplu tutmasını öğretmeye çalışıyordum ne zamandır. Kreşte de oyun sonrası böyle bir girişimde bulundukları için kolay oldu alışması ama yine de işine gelmediği zamanlarda kılını kıpırdatmıyor orası ayrı ;) Fotoğraflar çok güzel :) Sevgier.

Sermin dedi ki...

Kreşe giden çocuklar daha rahat öğreniyor ama tabii orada öğretmenden çekiniyorlar. Gelişimsel olarak da "benmerkezcil" dönemdeler ve sadece kendi istediklerini yapıyorlar. bu dönemde öğretmen anne babadan daha bile söz dinlenir kişi halini alabiliyor. bizi takmıyor bu bücürler yani:))

Burcu dedi ki...

Ben bir konuda ödül koyduğumda ve bu ödül hep kitaplarda yazan sticker, yıldız, ağaç çizelim her seferinde ağaçtaki elmaları sen boya...vb tarzı şeyler olunca hiiiiçç sallamıyor bile.Stickerı napıcam ki istemiyom diyor :)Ben de artık ödül yerine haydi beraber yapalım sonra da beraber şunu yaparız diyorum, bazen işe yarıyor, bazen yaramıyor..Ama zaten genellikle düzenli ve titiz bir çocuk neyse ki şimdiye kadar çok sorun yaşamadık..

Sermin dedi ki...

Evet sen hep söylüyordun Arda'da işlemiyor diye. Pragmatik çocuk Arda. Pratik, anlamlı şeyler seviyor. İşte, çözmek lazım çocuğu. Hepsinin farklı tercihleri var.