30 Mart 2009 Pazartesi

Doğumgünü partimiz ve VEDA


Çınarişkomun 1.yaşgünü partisi 2 bölüm şeklinde gerçekleşti. İlk önce aile büyükleriyle beraber güzel bir kutlama yaptık. Çınar en çok balonlardan ve evdeki kalabalıktan mutlu oldu. Ama kalabalık onu o kadar çok yordu ki bütün gece uyandı ve huzursuzdu.
Ertesi gün oyun grubumuzla ufak bir kutlama yaptık. Bebeişler kendi hallerinde takıldı yine. Anneler peşlerinde, arada bir ikramlardan çatal ucuyla alınması şeklinde partilerimizi tamamladık.
Aslında bir de arkadaşlarımızı çağıracağımız bir parti yapalım demiştik ama ondan son anda vazgeçtik çünkü Çınar gerçekten çok yoruluyor kalabalıktan. Bir de benim yorgunluğum var tabii. 2 günün sonunda zayıf düşen bünyem hastalıkla yatağa düşürdü beni.




Buradan doğumgünümüzü kutlayan herkese çok teşekkür ederim. Bir de hiç tanışmadığım ama burada yorumlarıyla beni mutlu eden hatta ilk yorumunda cevap yazmadığım için bana sitem eden :)) Zülal'in annesi Sinem'e ayrı bir teşekkür etmek istiyorum. Büyük bir incelik gösterip taaa nerelerden Çınar'a çok güzel bir doğumgünü hediyesi yollamış. Beni hem şaşırtıp, hem sevindiren, üstüne de "sanal alem"in aslında bu aralar gerçekten sanal olduğunu düşünürken bir anda "gerçek mi?" diye düşündüren arkadaşıma teşekkür ederim.
Bu güzel 1 yılın üstüne bu blogu burada sonlandırmak istediğimi ve bunun son yazım olduğunu buradan haber vermek istiyorum. 1 yıl yetti de arttı bile. Eğer biraz daha sürdürürsem çok yıpranacağım, hayatımda benim için önemli olan insanları kaybedeceğim.
Bu blog aslında oğlumun büyürken yaşadıklarını kaydettiğim bir günlüktü. Tabii ki internet ortamında olması nedeniyle herkese, her yoruma, her fikire, her siteme açık bir formata dönüştü ve ben bunu göze alarak giriştim bu işe. Yaşamımın başkaları tarafından izlendiğini bile bile.
İnternet aleminden bir süre elimi ayağımı çekmeye ve internetten sadece okuyucu olarak faydalanmaya karar verdim.
Bu benim çok duygusal yapım için daha sağlıklı olacak sanırım. Ayrıca Ekim gibi YA-PA 'dan piyasaya çıkacak kitaplarımın hazırlığına ve oğluşuma yoğunlaşmak istiyorum.
Bundan sonra Çınar için önemli olacak bazı anıları sadece resimlerle (Çınar yürüdü, koştu, uçtu tarzında şeyleri...) yayınlarım BELKİ...
Şimdilik gidiyorum.
Beni özleyin anacııııııımm!
Sermin

Posted by Picasa

24 Mart 2009 Salı

...hem de çok.

Yoruldum.

1 haftadır aldığım projeyi tamamlamak için gece gündüz çalışmaktan,

Bu işin gücün arasında altüst olan uyku düzenimizi oturtmaya çalışmaktan,

İştahsızlığının artmasından, aç dolaşmasından dolayı yaşadığım üzüntüden,

Gündüzleri ve gece uyandığında uyumaya direnmesinden,

Sabahları daha erken kalkmaya başlamasından,

Bir türlü yapamadığım doğumgününden, kaç parça doğumgünü organizasyonu yapacağım sorusunun stresinden,

Sitem edenlerle uğraşmaktan

Çoooook sıkıldım, çok yoruldum.

Bir tek beni keyfilendiren ise şu muzur surat :)

18 Mart 2009 Çarşamba

Artık BİRRR yaşındayımmmm!!!

Meğer annelik dünyanın en güzel duygusuymuş minik sevgilim, yakışıklım, bebişkom, Çınarişkom, yavru ördeğim, mucizem, aşkım...
Sana o kadar çok isim takmışım ki, seni kalbime öyle sığdıramamışım ki, sevgin taşmış tüm benliğimden...
Tek bir isim seni tanımlamama yeter sanırım.HERŞEYİM!
İyi ki doğdun canım oğlumuz.Seni çoooook, herşeyden çooooooooook seviyoruz.

Click to play this Smilebox photobook: CANIMIN CANI
Create your own photobook - Powered by Smilebox
Make a Smilebox photobook

17 Mart 2009 Salı

3,4,5



3 günde 3 doğumgünü + 1 akşam yemeği daveti + eve gelen misafirler

Sonuç: 19.30 olan uyku saatlerinin 21.30'a kayması.

Uyumamak için çığlık çığlığa direniş,

Geceleri aniden uyanıp bağırarak ağlamalar,

Gece uyandığında baba yerine sadece annenin omzunda uykuya dalma,

Gündüz uykularının kayması ve uykuyu istememe,

Uyku ile emmeyi bağdaştırdığı için emmeyi reddetme.

Benim akıllı, sakin, uykusu gelince memede uyuyup, sorun çıkarmayan oğlum gitti uyku saatinde Chucky'e dönüşen bir oğlan geldi.



Bunun dışında güzel bir hafta sonu geçirdi oğlum aslında.

Yiğit'in 1 yaşgününe katıldık. Sevimli Nilsu ve annesi ile tanıştık.

Yoğun kardan sonra bahçeye çıkıp karda oturduk, karı elledik, yuvarlandık. Önce kara dokunmak çok hoşuna gitmedi ama sonra alıştı Çınarişkom.

Geldi geçti, yoğuuuuun haftasonumuz.
Bu haftayı doğumgünü hazırlıkları ve eski düzene geri alıştırmakla geçireceğiz.
Bizi daha yoğun bir hafta bekliyor olacak.

Posted by Picasa

8 Mart 2009 Pazar

Günden




Günün fon müziği için önce müziğe tıkla!!!!





Bahardan kalma bir pazar sabahı güne güneşle başladık.


Güneş Çınar'ı keyiflendirdi, Çınar da bizi.


Güldürdü bizi.Kahvaltı için gittiğimiz cafede kafamızı çevirdiğimiz bir an Çınar'ın arabası yerine yerde oturduğunu gördüğümde şaşkınlıkla "aaa" diye bağırmışım.


Sen kendini arabadan kaydır, otur cafenin yerlerine. Keyfi yerinde masanın altından kesiyordu heryeri.


Muzur olduğuna kanaat getirdim artık.


Oradan çıkıp orman kenarında biraz temiz hava ile yürüyüş yapıp, güneşlendik.


Eve döndüğümüzde hatta yolda uyuyakaldı ki anladık açık hava bayağı çarpmış onu. Bunun sonucu tam 3 saatlik uyku oldu.


Bu yüzden arada bir öğün atlasa da evde uyku sonrası güzel vakit geçirdik.





Yaramazlık yaptık, saklambaç oynadık, oraları buraları kurcaladık, kitap okuduk, yemek yedik, bir daha uyuduk, fotoğraf makinesi için ağladık ve güldük, tealight mumları yemeye çalıştık. Hatta izlemesine asla izin verilmeyen tv karşısında babasının yoğun ısrarları sonucu 10 dk'lık maç keyfi bile yaptı.


Nasıl büyük bir zevkle izledi o maçı hayretler içinde kaldım. Anlar gibi el, kol hareketleri yaparak babasını taklit edip, birşeyler söyledi tv'ye bakarak.


Artık maç için kavga ederken 2'ye karşı 1 kişi olacağım galiba.


O uyuduktan sonra babasıyla, onunla olmakla ne kadar iyi birşey yaptığımız hakkında konuşup, mutlu olduk.










Posted by Picasa

4 Mart 2009 Çarşamba

İnciler dökülüyor yavaş yavaş




2 ay önce çıkan ilk dişimizden sonra 2.si 10 gün önce sancılarla teşrif ettiler.
Dün sabah duyduğum korkunç diş gıcırdatma sesinden sonra üsttekini de zor zahmet görmeyi başarabildim. O da ufacık çıkmış.
Dün gece yine Calpol'den sonra biraz rahat uyuyabildi ve sanırım 4. sü de geliyor. Bir anda hepsi pıtırdamaya başladılar. Eeee geç bile kaldılar.
Çınar bu durumdan dişlerini sanki kıtır kıtır yiyormuş gibi gıcırdatarak keyif alıyor.
Bense en tahammül edemediğim seslerden birisi olduğu için ıyyyyyy diye tepki verince hoşlanmadığımı anlayıp gülerek tekrar, tekrar, tekrar... yapıyor.
Görmezden, duymazdan gelmekse benim için çoook zor.

3 Mart 2009 Salı

Arda=1



Esmer şekerden sarı şekere, esmer şekerden sarı şekere,

Canım arkadaşım Arda. İyi ki doğmuşsun, iyi ki doğmuşuz değil mi? Dünyaya geleli 1 yıl olmasına, seninle 10 aydır tanışmamıza rağmen ne kadar da çok şey paylaştık bu kısa sürede.

Ben sana baktım, sen bana baktın. Senin gibi bağırıp sesler çıkardım,çünkü sen benden büyük olduğun için senden öğrendim bazı şeyleri.

Bazen tesadüf aynı kıyafetlerden giydik, annelerimiz güldü.

Beraber bir sürü yere gezmeye gittik. Aynı oyuncaklarla oynadık.

Birbirimizin yataklarında yattık, bezlerimizi, mendillerimizi, mama sandalyelerimizi paylaştık.

Hatta ortak bir oyun grubumuz bile var ne güzel!

O kadar hızlı büyüdük ki, şimdi doğumgünlerimizde beraberiz.

İnşallah 20., 30. doğumgünlerini de beraber kutlarız.

Nice yaşlara, nice mutlu yıllara.

Beni unutma hiç oluy mu?

Muck.

Çınar.